→ Slovakya’daki görevden almalar infial yarattı
Yüzlerce uluslararası sanat uzmanı ve kurumu açık bir mektup imzalayarak ülkenin sağ kanattan ulusalcı Kültür Bakanı Martina Šimkovičová tarafından görevden alınan Slovak Ulusal Galerisi direktörü Alexandra Kusá’nın görevine iade edilmesi çağrısında bulundu. Šimkovičová ayrıca Slovak Ulusal Tiyatrosu direktörü MatejDrlička’yı da görevden aldı.
Görevden almalar hem Slovakya’da hem de ülke dışında şaşkınlıkla karşılanırken, iki kurumun çalışanları bu kararlara karşı çıkarak azledilen direktörlere destek verdi. Kusá’yı destekleyen açık mektupta, direktörün görevden alınmasının Slovakya’da kültürün “bağımsızlığına zarar verdiği” ve uluslararası alanda ülkeye duyulan “güveni zedelediği” öne sürüldü. Mektubu imzalayanlar arasında ICOM Deutschland (Almanya) yönetim kurulu ve Varşova’daki Modern Sanat Müzesi’nin başküratörü Sebastian Cichocki de bulunuyor.
Kusá, The Art Newspaper’a yaptığı açıklamada bu olayın, Šimkovičová ve daha geniş popülist koalisyon hükümetinin antiliberal duruşu ile sanat camiasının “düşünce tarzı” arasındaki büyük uçuruma işaret ettiğini söyledi. Šimkovičová kendi tutumunu savunduğu YouTube ve Telegram gönderilerinde Drlička’yı yönetim zafiyeti ve görevi suistimal, Kusá’yı da babası mimar MartinKusý’nin Slovak Ulusal Galeri binasının renovasyonunda üstlendiği görevle ilgili olarak çıkar çatışmasıyla suçladı. Kusá, babasının şirketinin bu renovasyon projesini kendisi galeri direktörü olmadan beş yıl önce aldığını belirtti.
→ V&A’in kaynak uzmanı Chicago yolunda
Daha önce Londra’daki Victoria and Albert Museum’da kıdemli kaynak araştırma küratörü olarak görev yapan Jacques Schuhmacher, Chicago Sanat Enstitüsü’ne kaynak araştırmaları yetkili müdürü olarak atandı. Schuhmacher resmî olarak 2020’de kurulan bir ekibi yönetecek ve enstitünün açıklamasına göre “müzenin mevcut kaynak araştırma uygulamalarını geliştirmek ve bu önemli çalışmayı müzedeki uzmanlar arasında koordine etmek de dahil olmak üzere tüm koleksiyonla ilgili kaynak girişimlerine liderlik edecek”.
Schuhmacher’ınV&A’deki araştırmaları birçok objenin kaynak ülkelerine iade edilmesini sağlarken, bu objeler arasında Türkiye’ye iade edilen altın ibrik de bulunuyor. Anadolu’da yağmalanan 4.000 yıllık obje 2021 yılında iade edilmişti.
V&A, Schuhmacher’ın yerine birinin alınıp alınmayacağı konusundaki yorum talebini yanıtlamadı. Schuhmacher’ınNazi-EraProvenance of MuseumCollections: A Research Guide (Nazi Döneminde Müze Koleksiyonlarının Kaynağı: Araştırma Kılavuzu) adlı kitabı bu yılın başında yayımlanmıştı. Yayımcılarına göre (UCL Press/V&A) kitap, “okuyuculara müze koleksiyonlarındaki Nazi geçmişinin gölgesiyle yüzleşmek için gereken bilgi ve stratejileri” açıklıyor.
Schuhmacher kitapta tartışmalı objelerin ardındaki hikâyelerin izini sürmek için kullanılabilecek araştırma yöntemleri ve kaynakları anlatırken, bölüm başlıkları arasında “1933-1945 Arası Zulüm ve Mülksüzleştirme” de yer alıyor. Schuhmacher, İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma mülklerin geri alınması amacıyla kâr amacı gütmeyen kuruluş olarak faaliyet gösteren CommissionforLooted Art in Europe’ta(Avrupa Yağmalanmış Sanat Eserleri Komisyonu) da araştırmacı olarak görev yapmıştı.
→ Hauser & Wirth, Hollywood’un komedi kralını kucaklıyor
Hauser & Wirth’ün Los Angeles şubesinde açılacak sergi içsel göndermelerle dolu. L.A. Story (L.A. Hikâyesi, 12 Eylül 2024-4 Ocak 2025), galerinin açıklamasına göre Steve Martin’in karakterinin “kültürel boşluk klişesiyle bilinen bir şehirde” anlam arayışına girdiği 1991 yapımı romantik komediden esinlenen karma bir sergi. Parenthood (Çılgın Aile) ve Father of theBride (Gelinin Babası) gibi filmleriyle bilinen Martin, California metropolüne yönelik bu aşk hikâyesinin eşküratörlüğünü üstlenecek ve sergi için Mark Bradford, EdwardRuscha ve VijaCelmins gibi isimlerin eserleriyle melekler şehrinin zengin sanatçı havuzundan yararlanacak. Martin, “L.A. serüvenimin başladığı Santa Monica Bulvarı’na ilk adım attığım Troubadour’nun hemen karşısındaki sokakta bulunan harika galeri Hauser & Wirth ve birçok harika sanatçının L.A. Story’yle ilgilenmesi beni çok mutlu etti,” diyor. Biz de Steve’in La LaLand’e sevgisini nasıl yansıtacağını görmeyi heyecanla bekliyoruz.
→ Maddi sıkıntı içindeki İtalya tarihi alanları satacak
Kamu borçlarını hafifletmek amacıyla 33 tarihî alanı satma kararı alan İtalyan hükümeti ilk olarak bir zamanlar Kutsal Roma İmparatoru V. Charlemagne’a ait olan 16. yüzyıldan kalma Capua Kalesi’ni satacak. The Telegraph’ın haberine göre, Savunma Bakanlığı’nın idaresinde bulunan Napoli yakınlarındaki bu kompleks kasım ayında satılacak. Savunma Bakanlığı’nın satış listesindeki diğer mülkler arasında Floransa, Padua ve Taranto’daki saraylar ve villalar, ordu kışlaları ve depoları ile üç deniz feneri de bulunuyor. Bu alanların satışından yaklaşık 240 milyon euro gelir elde edilmesi bekleniyor (şu anda İtalya’nın ulusal borcu 2,8 trilyon dolar).
Euro Weekly’ye göre, İtalyan bakanlığı mülklerin 50 yıllık bir dönem için satılacağını ve “gayrimenkul varlıklarının yeniden geliştirilmesi, iyileştirilmesi ve ekonomik yönetimini amaçlayan teklifler” beklediklerini belirtiyor. Yorumlarını almak üzere Savunma Bakanlığı’na danıştık.
Öte yandan, Napoli’deki kalenin beklenen satışı miras kurumu İtalyan Çevre Fonu (FAI) tarafından eleştirildi. FAI’nin Caserta şubesini yöneten mimar Dante Specchia, The Telegraph’a yaptığı açıklamada, “Hayati değer taşıyan kültürel varlıklarımızı korumalıyız. Halkı V. Charlemagne kalesi gibi bir değerden mahrum bırakmak tartışma konusu bile olmamalı,” dedi.
On yıllardır ihmal edilen CapuaKalesi’nin büyük oranda yenilenmesi gerekiyor. 19. yüzyılda hapishaneye dönüştürülen kale, daha sonra askerî patlayıcıların yapımı ve depolanması için kullanılmıştı.
→ Stonehenge Sunak Taşı İskoçya’dan getirildi
Stonehenge’in nasıl yapıldığını araştıran arkeologlar anıtın ortasındaki yassı taşın, daha önce akademisyenler tarafından düşünüldüğü gibi Galler’den değil, Kuzeydoğu İskoçya’dan taşındığını söyledi. Nature dergisinde açıklanan bulgu, Batı Avustralya’daki Curtin Üniversitesi’nin araştırma ekibi tarafından elde edildi; ekip kısmen gömülü durumdaki orta sunak taşından düşen kaya parçalarının kimyasal bileşimini analiz ederek tarihledi.
Çalışmaya göre, “Britanya ve İrlanda’daki tortul birikintilerle yapılan detritik yaş karşılaştırmaları Kuzeydoğu İskoçya’da bulunan Orcadian Havzası’ndaki Eski Kırmızı Kumtaşı’yla büyük bir benzerliği ortaya koydu. Bu orijin, altı tonluk biçimlendirilmiş blok şeklindeki Sunak Taşı’nın aslen şu anki konumundan en az 750 kilometre uzakta bulunduğu anlamına geliyor.”
Perth, Avustralya’daki Curtin Üniversitesi’nden jeokronoloji uzmanı AnthonyClarke,Nature’a şöyle konuştu: “Adeta parmak izi bulmuş gibiyiz. İngiltere veya Galler’deki başka hiçbir şeyle eşleşme bulamazken, Orcadian Havzası’yla mükemmel bir eşleşme tespit ettik.”
Çalışmaya göre, Sunak Taşı’nınStonehenge’e ne zaman geldiği belirsiz olsa da, yaklaşık olarak MÖ 2620-2480’de yapılan ikinci inşaat sırasında ortadaki trilithon kemerin içine yerleştirilmiş olabileceği düşünülüyor.
Aberystwyth Üniversitesi’nden çalışmanın eşyazarı Richard Bevins, “Stonehenge’i benzersiz kılan şey, taşların bulunduğu bölgeye uzaklığı,” diyor. Ortadaki kemerde bulunan ve mavi taş olarak bilinen diğer taşların Galler’den, dış çemberdeki daha büyük taşlarınsa İngiltere’den geldiği düşünülüyor.
→Meksika’daki antik piramit çöktü
Meksika’nın Michoacán eyaletindeki şiddetli yağmurlar Ihuatzio arkeolojik alanında Kolomb öncesi döneme ait antik piramidin kısmen çökmesine neden oldu. Federal Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü (INAH) bölgesel yerleşkesinin personeli 29 Temmuz’da gerçekleşen çökmeden sonraki gün hasarı değerlendirmek üzere alanı ziyaret etti.
INAH, piramidin çökmesinin kısmen alanda daha önce yapılan restorasyon çalışmalarında eski malzeme ve tekniklerin kullanılmasından kaynaklandığına karar verdi. INAH ayrıca bölge genelindeki kuraklık koşullarının, suyun yapıya sızarak temelini çürütmesini kolaylaştırdığını da belirtti.
10-16. yüzyıllar arasında gelişerek yerleşim yeri haline gelen Ihuatzio, 13. yüzyıldan 16. yüzyıl başında Avrupalıların gelişine kadar Pátzcuaro Gölü’nün etrafındaki bölgeye hâkim olan Purépecha gruplarının başkenti olarak etkinliği ve etkisinin zirvesine ulaştı.
Ihuatzio’daki kompleks, Tzintzuntzan ve Tingambato’yla birlikte bölgede bulunan önemli birkaç arkeolojik alandan biri. Ihuatzio’da, büyük bir merkezî meydan olan Plaza de Armas’ı çevreleyen ve huatziri olarak bilinen iki geniş yükseltilmiş yürüyüş yolu bulunuyor. Plazanın batı ucundaysa geniş tabanlı alçak bir platform üzerine inşa edilmiş iki büyük, dikdörtgen şeklinde piramit yer alıyor. Temmuz ayında kısmen çöken piramitse güneydeki piramit. Yönettiği alanlarla ilgili sigorta poliçeleri olan INAH, Ihuatzio’daki olaydan bir gün sonra sigortacısı Agroasemex’e talep başvurusunda bulundu. Sigorta ödemesi alandaki restorasyon çalışmalarının desteklenmesine yardımcı olacak.
→ Michelle Obama seçmenleri sanatla telkin etmeyi planlıyor
Eski first lady Michelle Obama, kendi kuruluşu When We All Vote ile bağış toplama platformu Art For Change arasında kurulan partnerlik aracılığıyla sanat dünyasına adım atıyor. Bu ortak girişimin amacı, kasım ayında Demokrat aday Kamala Harris’in Cumhuriyetçi aday Donald Trump’la yarışacağı ABD başkanlık seçimlerine katılımı artırmak. Art for Change yaptığı açıklamada, “taahhüt edilen minimum tutar 10 bin dolar olmak üzere, 1 Aralık’a kadar yapılacak satışların çerçevesiz satın alma fiyatının yüzde 5’ini” When We All Vote’un seçmen katılımını artırma misyonuna bağışlayacağını belirtti.
Katılımcı sanatçılar arasında iki figürün birleşmesini gösteren “Oh My Heart” (Ah Kalbim, 2023) işiyle Aaron Johnson ve üzerinde “Oy Ver” yazısının bulunduğu “Vote” (Oy Ver, 2024) işiyle CarisReid de yer alıyor. Rico Gatson’ın “Shirley #3” (2023) adlı işiyse kongreye seçilen ilk siyah kadını tasvir ediyor. Reid, The Art Newspaper’a, “Hem tarihî eserlere atıfta bulunan hem de merak, olasılık ve hatta umut duygusu uyandıran bir oy verme tablosu yapmak istedim,” dedi.
Art for Change’in kurucusu Jeanne Masel ise The Guardian’a, “Bütün olarak When We All Vote Koleksiyonu, Amerika'nın çeşitli nüanslarını çağrıştırmasını umut ettiğimiz bir anlatı yaratıyor,” şeklinde konuştu. When We All Vote internet sitesinde, kuruluşun “oy verme kültürünü değiştirme ve ırk ve yaş farklarının kapatılmasına yardımcı olarak her seçimde katılımı artırma misyonuna öncülük eden ulusal, partizan olmayan bir girişim” olduğu belirtiliyor.
→ Courtauld Gallery, Somerset House’taki yangından zarar görmeden kurtuldu
Londra’nın merkezindeki Somerset House’un çatısında 17 Ağustos’ta yangın çıktı. Prestijli Courtauld Gallery ve Institute’un da içinde bulunduğu, başkentin önemli kültür merkezlerinden Georgianera binasındaki yangın yaklaşık 125 itfaiye eri ve 15 itfaiye aracı tarafından kontrol altına alındı. Yangında yaralanan olmadığı bildirilirken, baskıya girdiğimiz sırada yangının nedeni henüz bilinmiyordu.
Binanın kuzey kanadında bulunan ve Van Gogh, Cézanne ve Manet gibi sanatçıların şaheserlerine ev sahipliği yapan Courtauld Gallery yangından etkilenmedi. Müze yangının çıktığı gün halka kapatılırken, ertesi gün tekrar açıldı.
Somerset House, bir zamanlar Somersetdüküne ait olan TudorSarayı’nın bulunduğu alana inşa edildi. Mevcut yapıysa yaklaşık olarak 1776’da çeşitli devlet daireleri için kullanılmak üzere Kral III. George tarafından başlatıldı. Courtauld 1989’da Somerset House’a taşınmadan önce, kurum Portman Meydanı’ndaki birkaç binaya yayılırken, koleksiyonun bir kısmı da WarburgInstitute’ta sergileniyordu. Galeri dört yıl süren tadilat çalışmalarından sonra Kasım 2021’de yeniden açıldı.